Soner ALTAŞ
Dünya Gazetesi, 13 Haziran 2014
Bilindiği üzere, defterlerin açılış onayı hem 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda hem de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nda düzenlenmiştir. Ancak, defterlerin kapanış onayına sadece Türk Ticaret Kanunu’nda yer verilmiştir. TTK’nın 2011 yılında kabul edildikten sonra en fazla değişen maddesi ise defterlerin onaylarını düzenleyen madde olmuştur. Şöyle ki, TTK’nın 13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen ilk halinde, herhangi bir ayrım yapılmaksızın ticari defterlerin tümü açılış ve kapanış tasdikine tâbi tutulmuş iken, 2012 yılında 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle kapanış onayı sadece yevmiye defteri ve yönetim kurulu karar defteri için öngörülmüş ve bu iki defterin kapanış onaylarının izleyen faaliyet döneminin üçüncü ayının sonuna kadar (hesap dönemi takvim yılı olan şirketler için izleyen yılın Mart ayı sonu) yaptırılması şart koşulmuştur. 2013 yılında 6455 sayılı Kanunla da yevmiye defterinin kapanış onayı, izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna (hesap dönemi takvim yılı olan şirketler için izleyen yılın Haziran ayı sonu) kadar uzatılmış, yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayı ise izleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna (hesap dönemi takvim yılı olan şirketler için izleyen yılın Ocak ayı sonu) çekilmiştir.
Dolayısıyla, hesap dönemi takvim yılı olan gerçek ve tüzel kişi tacirler tarafından tutulan 2013 yılına ait yevmiye defterlerinin kapanış onaylarının en geç 30 Haziran 2014 tarihine kadar noterlere yaptırılması gerekmektedir. Ancak, bu zorunluluk yevmiye defterini fizikî ortamda tutan tacirler içindir. Yevmiye defterini elektronik ortamda tutan tacirler için notere kapanış onayı yaptırma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Kanunda kapanış onayını yaptırmayanlara 4.000 TL idarî para cezası verilmesi öngörülmektedir ve bu ceza her yıl yeniden değerleme oranında artırılmaktadır. Bu nedenle, yevmiye defterinin kapanış onayını Haziran ayı sonuna kadar yaptırmayanlara 2014 yılı için 4.481 TL idarî para cezası kesilecektir. İşin cezaî boyutu bir yana, kapanış onayı yaptırılmamış yevmiye defterinin, ticarî davalarda delil olarak kabul edilmemesi gibi olumsuz bir yanının da olduğunu hatırlatmakta fayda vardır. Dolayısıyla, hem anılan idarî para cezasına muhatap olmamak hem de olası bir davada yevmiye defterinin lehine delil olmasını isteyen gerçek ve tüzel kişi tacirlerin, yevmiye defterinin kapanış onayını zamanında yaptırmaları menfaatlerine olacaktır.
Yeri gelmişken, TTK’nın sermaye şirketlerinde olağan genel kurul toplantısının Mart ayı sonuna kadar yapılmasını, bu toplantılarda da finansal tabloların müzakere edilmesini şart koştuğu halde, finansal tabloların dayandığı defterlerden biri olan yevmiye defterinin kapanış onayını Haziran ayı sonuna ötelemesinin çelişki oluşturduğu kanısındayız. Bir başka deyişle, yevmiye defterinin kapanış onayı için öngörülen altı aylık sürenin oldukça uzun olduğunu düşünmekteyiz.