Soner ALTAŞ
Dünya Gazetesi, 29 Mart 2014
Hatırlarsanız, 6762 sayılı eski Ticaret Kanunu, anonim şirketlerde en az beş pay sahibinin bulunmasını şart koşmaktaydı. 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu ise tek kişilik anonim şirkete izin vermektedir ve Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 2012 tarihinden bu yana birçok müteşebbis anılan imkandan faydalanmaktadır. Örneğin; 2013 yılı Eylül ayında kurulan 685 adet anonim şirketin nerdeyse yarısı tek ortaklı olarak kurulmuştur Ancak, TTK, yasal organlar noktasında tek ortaklı şirketlere bir ayrıcalık tanımamıştır. Dolayısıyla, tek pay sahibi olsa dahi, bu şirketlerde de genel kurulun bulunması ve yasal süreler ile şartlar dahilinde genel kurul toplantılarının yapılması gerekir. Eğer tek pay sahipli anonim şirket, kuruluş ve esas sözleşme değişikliği işlemleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabi olan şirketlerden ise (örneğin, holding şirketse) gündemi ne olursa olsun, yapılacak olağan ve olağanüstü bütün genel kurul toplantılarında Bakanlık Temsilcisinin bulundurulması gerekir. Bakanlık izni kapsamına girmiyorsa, gündeminde, “sermayenin arttırılması veya azaltılması, kayıtlı sermaye sistemine geçilmesi ve kayıtlı sermaye sisteminden çıkılması, kayıtlı sermaye tavanının arttırılması veya faaliyet konusunun değiştirilmesine ilişkin esas sözleşme değişikliği ile birleşme, bölünme veya tür değişikliği” konuları bulunan genel kurul toplantılarında Bakanlık Temsilcisinin bulundurulması gerekir. Çünkü, Bakanlık temsilcisi bulunması gereken toplantılarda, Bakanlık temsilcisinin yokluğunda alınan kararlar geçerli değildir. Bu gündem konularının dışında yapılacak genel kurul toplantılarında ise Bakanlık Temsilcisinin bulundurulması gerekmez.
Ancak, TTK’nın konuya ilişkin 407. maddenin üçüncü fıkrasının gerekçesinde “Özellikle aile şirketi şeklindeki anonim şirketler ile bir kişi ile kurulacak anonim şirketlerde Bakanlık temsilcisinin zorunlu olarak bulundurulmasında kamu yararı görülmediği gibi tasarıda yapılacak bu düzenleme ile bu tür şirketler için kolaylık getirilmekte ve ortaya çıkacak maliyetler ile zaman kayıplarının önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır.” denilmişti. Anılan gerekçeyi esas aldığımızda, tek ortaklı anonim şirketler ile aile şirketi hüviyetindeki anonim şirketlerin genel kurul toplantılarında Bakanlık temsilcisi bulundurma zorunluluğunun aranmayacağı kanısında idik. Oysa, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan ve yürürlüğe konulan Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelikte böyle bir ayrıma gidilmedi ve bütün anonim şirketler bir şekilde Bakanlık temsilcisi bulundurma zorunluluğunun kapsamına dahil edildi. Anılan Yönetmelikte, Bakanlık iznine tabi şirketler dışında kalan anonim şirketlerin Bakanlık temsilcisi bulundurmalarını zorunlu tutan gündem maddelerinin tamamı tescile tabi olan işlemlerdir. Tescile tabi işlemler ise ticaret sicili müdürlüklerinin denetiminden geçmektedir. Yani, bu işlemler bir şekilde yine kamu denetimine tabi olmaktadır. Şirkette başkaca ortak olmadığından, Bakanlık temsilcisinin toplantıda azınlığın yahut diğer ortakların haklarının korunmasında güvence unsuru olması gibi bir durum da sözkonusu değildir. Bu yönüyle, Bakanlık izni kapsamı dışında kalan tek ortaklı anonim şirketlerin genel kurul toplantılarında, gündem ne olursa olsun, Bakanlık Temsilcisinin bulundurulmasında herhangi bir kamu yararının bulunmadığı düşünülmektedir. Bu yönüyle, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın TTK’nın 407. maddesinin gerekçesini de dikkate alarak konuyu değerlendirmesinin ve uygun bulması halinde Yönetmelik değişikliğine giderek tek ortaklı anonim şirketlerin, hatta az ortaklı aile şirketlerinin genel kurul toplantılarında Bakanlık Temsilcisi bulundurma zorunluluğunu kaldırmasının faydalı olacağı kanısındayız.