Tasfiye memurları hangi konularda şirketi temsil edebilir?
Soner ALTAŞ
Dünya Gazetesi, 22 Nisan 2015
Bilindiği üzere, sona erme sebeplerinden birisi gerçekleşen anonim ile limited şirketler tasfiye haline girer ve tasfiye ile ilgili işlemler tasfiye memurları tarafından yerine getirilir. Tasfiye halinde, şirket organların (genel kurul ve yönetim organı) görev ve yetkileri, tasfiyenin yapılabilmesi için zorunlu olan, ancak nitelikleri gereği tasfiye memurlarınca yapılamayan işlemlere özgülenir. Bu nedenle, tasfiye halinde anonim şirketlerde yönetim kurulunun, limited şirketlerde müdürlerin görevi sona ermez. Fakat, tasfiye işleri ve işlemleri, yönetim organı tarafından değil, tasfiye memurları tarafından yerine getirilir.
Tasfiye memurları şirket sözleşmesi ile ya da genel kurul kararıyla belirlenebilir. Eğer böyle bir belirleme yapılmamışsa, anonim şirketlerde yönetim kurulu, limited şirketlerde ise müdürler tasfiye memuru olarak ticaret siciline tescil ve ilan olunur. Birden fazla tasfiye memuru olduğu takdirde, şirketin bağlanabilmesi için imzaya yetkili iki tasfiye memurunun şirket unvanı altında imza atması gerekir. Yani, birden fazla tasfiye memurunun olması halinde, şirketin bağlanabilmesi için kural, bunların birlikte hareket etmeleri ve kural olarak birlikte imza atmalıdır. Ancak, bu düzenleme emredici değildir. Dolayısıyla, genel kurul kararıyla veya esas sözleşme hükmü ile bunun aksi kararlaştırılabilir ve tek başına imza ilkesi benimsenebilir. Tasfiye memurunun tek olması halinde ise şirketi temsil ve ilzam yetkisi tek imza ile kullanılır.
Tasfiye hâlindeki şirketi tasfiye ile ilgili konularda mahkemelerde ve dış ilişkide tasfiye memurları temsil eder. Tasfiye ile ilgili olmayan hususlarda ise yönetim organının temsil yetkisi devam eder. Bu nedenle, tasfiye memurlarının, şirketi her konuda temsil ve ilzam etmesi sözkonusu değildir. Tasfiye memurlarının şirketi temsil ve ilzam yetkisinin sınırlarını, tasfiye ile ilgili konular belirler. Bunun dışındaki şirket iş ve işlemlerinde temsil ve ilzam yetkisi, şirketin yönetim organı olan yönetim kurulu veya müdürler tarafından kullanılır.
Yasa koyucu, tasfiye memurlarının kural olarak tasfiye amacıyla sınırlı olarak işlem yapmakla yükümlü olduklarını öngörmekle birlikte, aksine hareket ettikleri takdirde de işlemin geçerli olmasını uygun bulmuştur. Bu nedenle, tasfiye memurlarının üçüncü kişilerle tasfiye amacı dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar. Fakat, işlemin şirket tarafından üstlenilmesi, yetki aşımında bulunan tasfiye memurlarının şirkete karşı olan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Zira, TTK’da, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl eden tasfiye memurlarının, hem şirkete, hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacakları hükme bağlanmıştır. Bununla birlikte, eğer şirket, tasfiye memurunun kendisiyle işlem yaptığı üçüncü kişinin, işlemin tasfiye amacının dışında olduğunu bildiğini veya hâlin gereğinden bilmemesinin mümkün olamayacağını ispat ederse, işlem şirketi bağlamaz.