ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA BİLDİRİM, TESCİL VE İLAN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Soner ALTAŞ
VERGİALGI, 21 Kasım 2016
Ülkemizde şirketler topluluğu uygulaması uzun süredir bulunmasına rağmen, eski Türk Ticaret Kanunu’nda şirketler topluluğuna ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemişti. 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nda ise şirketler topluluğu açık bir şekilde düzenlenmiş, hangi hallerde şirketler topluluğunun var olduğunun kabul edileceği, hakim şirket ile bağlı şirket kavramları açıklığa kavuşturulmuş ve topluluğa dahil şirketlerin uymaları gereken bazı yükümlülükler getirilmiştir. Bu düzenlemelerde öne çıkan, ancak uygulamada yeterince bilinmemesi nedeniyle gözden kaçırılıp ihmal edilen hususlardan birisi şirketler topluluğuna dahil olan şirketlere ve teşebbüslere getirilen bildirim, tescil ve ilan yükümlülükleridir.
Konumuza geçmeden önce, anılan yükümün kapsamına giren şirketleri ve teşebbüsleri ortaya koymak gerekir. Şirketler topluluğundan bahsedebilmek için, hakim ve bağlı şirketlerin varlığı aranır. Hâkimiyet yok ise, şirketler topluluğundan, bağlı ve hakim şirketten bahsedilemez. Hakimiyetin belirlenmesinde kontrol ölçütüne bakılır. İlgili mevzuata göre, şirketler topluluğundan bahsedebilmek için, biri ana ikisi de yavru şirket olmak üzere en az üç ticaret şirketi bulunmalıdır. Eğer ana şirket bir ticaret şirketi değil de bir teşebbüs ise, bu durumda teşebbüse doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan ticaret şirketlerinin sayısının en az üç olması gerekir.
Bir teşebbüsün veya bir ticaret şirketinin (kollektif, komandit, anonim, limited şirket ve kooperatifler), bir sermaye şirketinin (anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket) sermayesinin, doğrudan veya dolaylı olarak, yüzde beşini, onunu, yirmisini, yirmibeşini, otuzüçünü, ellisini, altmışyedisini veya yüzde yüzünü temsil eden miktarda paylarına sahip olduğu veya payları bu yüzdelerin altına düştüğü takdirde; teşebbüs, durumu söz konusu işlemlerin tamamlanmasını izleyen on gün içinde sermaye şirketine ve TTK ile diğer kanunlarda gösterilen yetkili makamlara bildirmek zorundadır. Bildirimler yazılı şekilde yapılır ve ticaret siciline tescil ve ilân olunur.
Payların yukarıda belirtilen oranlarda kazanılması veya elden çıkarılması, ayrıca, yıllık faaliyet ve denetleme raporlarında ayrı bir başlık altında açıklanmak ve sermaye şirketinin internet sitesinde ilân edilmek zorundadır. Teşebbüsün ve sermaye şirketinin yönetim kurulu üyeleriyle yöneticileri de, kendilerinin, eşlerinin, velâyetleri altındaki çocuklarının ve bunların, sermayelerinin en az yüzde yirmisine sahip bulundukları ticaret şirketlerinin o sermaye şirketindeki payları ile ilgili olarak bildirimde bulunmakla yükümlüdürler. Bu bildirimler de yazılı şekilde yapılır ve ticaret siciline tescil ve ilân olunur. Bildirimler, bildirime konu işlemin tamamlanmasını müteakip on gün içinde yapılır. Bildirimleri alan sermaye şirketleri, kayıtlı bulundukları ticaret sicili müdürlüğüne bu bildirimleri, bildirimin alındığı tarihten itibaren on gün içinde tescil ve ilan ettirir. Anılan bildirim ile tescil ve ilân yükümlülüğü yerine getirilmediği sürece, ilgili paylara ait oy hakkı dâhil, diğer haklar donar. TTK’nın tescil ve ilanını zorunlu kıldığı diğer bir husus ise hâkimiyet sözleşmesidir. Hâkimiyet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için bu sözleşmenin ticaret siciline tescil ve ilânı şarttır. Tescil ve ilan yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi halinde, bahsigeçen olumsuz hukukî sonuçlar yanında, idarî para cezalarının gündeme geleceğini de belirtmekte fayda vardır.