Soner ALTAŞ
Dünya Gazetesi, 23 Mart 2012
Elli beş yıllık Türk Ticaret Kanunu’nun değişmesinin ardından 31 yıllık Sermaye Piyasası Kanunu da değişiyor. 28/7/2011 tarihinde kabul edilen 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun değiştirilmesi yönünde iki yıldır sürdürülen çalışmalar tamamlandı ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) yeni Sermaye Piyasası Kanunu Taslağı’nı internet sitesinden kamuoyunun görüşlerine açtı. 30 Mart 2012 tarihine kadar kamuoyunun görüşüne açık kalacak olan Taslakta, birçok önemli değişiklik ve yenilik göze çarpıyor. Biz de bu yazımızı anılan Taslağa ayırmak istedik. Taslakta yer alan temel yenilikler ve değişikliklerden ilk bakışta dikkatimizi çekenler şunlar :
– 2499 sayılı mevcut Sermaye Piyasası Kanunundaki sermaye piyasası araçlarının Kurul kaydına alınma sistemi kaldırılarak yerine AB mevzuatına paralel bir biçimde, izahnamenin Kurulca onaylanması sistemine geçiliyor. Böylece, sermaye piyasası araçlarının halka arz edilebilmesi veya borsada işlem görebilmesi için izahname hazırlanması ve hazırlanan bu izahnamenin SPK’ca onaylanması gerekecek. İzahnamenin içeriğine, şekline, vs. ilişkin usul ve esaslar SPK tarafından belirlenecek.
– Paylarının nominal değeri, piyasa fiyatı veya defter değerinin altında olan borsa şirketleri, SPK’dan izin alarak paylarını nominal değerinin altında bir fiyatla ihraç edebilecek. Bu yolla, payları nominal değerin altında işlem gören borsa şirketlerinin finansal sorunlarının derinleşmesi önlenebilecek.
– Mevcut Kanun’da 250 ortak olan halka arz olunmuş sayılma kriteri, 500’e çıkarılıyor. Bu değişiklik ile payları borsalarda işlem gören ortaklıklar ile pay sahibi sayısı beşyüzü aşan ortaklıkların payları halka arz olunmuş sayılacak.
– Bu konuda bir de yükümlülük getiriliyor: payları borsada işlem görmeyen ortaklıklar, halka açık ortaklık statüsüne kavuştuktan sonra en geç iki yıl içerisinde paylarının borsalarda işlem görmesi için borsaya başvurmak zorundalar. Yani, kapalı anonim şirketler, pay sahibi sayısı 500’e ulaştıktan sonraki en geç iki yıl içerisinde borsaya başvurup borsada işlem görecekler.
– SPK’nın temettü oranı belirlemesi uygulamasından vazgeçiliyor; halka açık ortaklıklar, kârlarını genel kurulları tarafından belirlenecek kâr dağıtım politikaları çerçevesinde dağıtacaklar. Ancak, SPK’ya kâr dağıtımı konusunda ortaklık veya sektör bazında farklı esaslar belirleme yetkisi de veriliyor.
– 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’ndaki anonim şirketlerin kendi paylarını iktisap etmelerine ilişkin düzenlemelerin halka açık şirketlere uygulanmasında sorun ortaya çıkabileceği düşüncesiyle tüm halka açık ortaklıklar için SPK’ya pay geri alımlarına ilişkin düzenleme yapma yetkisi veriliyor. Yani, halka açık ortaklıklar, kendi paylarını, yeni TTK hükümlerine bağlı olmaksızın, SPK tarafından belirlenen şartlar çerçevesinde satın alabilecek ve rehin olarak kabul edebilecekler.
– Halka açık ortaklıklar bakımından ilk kez, önemli kararların alındığı genel kurullara katılarak olumsuz oy kullanan kullanan ve muhalefet şerhini toplantı tutanağına işleten pay sahiplerine, paylarını ortaklığa adil bir bedel karşılığında satarak “ayrılma hakkı” tanınıyor.
– Pay alım teklifi sonrasında veya diğer başka bir şekilde belirli bir pay oranına ulaşan ortaklara, kalan azınlığı “ortaklıktan çıkarma hakkı” ile teklif sonrasında azınlık haline gelen pay sahiplerine paylarını ortaklığa “satma hakkı” getiriliyor.
– Finansal tablolarına göre üst üste beş yıl dönem zararı eden halka açık ortaklıklarda, oy hakkına ve yönetim kuruluna aday göstermeye ilişkin imtiyazlar kendiliğinden kalkıyor. Bu düzenleme ile imtiyaza sahip grupların diğer ortakların da menfaatine uygun davranmasının ve verimsiz yönetimlerin değiştirilerek şirketi daha iyi yönetecek kişilerin göreve gelmesinin sağlanması amaçlanıyor.
– Payları kayden izlenen anonim ortaklık genel kurullarına elektronik ortamda katılım, Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. tarafından sağlanan elektronik ortam üzerinden gerçekleştirilecek.
– Yönetim kurulu üyelerinin sermaye piyasası mevzuatına aykırı işlemleri sebebiyle ortaklığın katlanmak zorunda kaldığı idari para cezalarında, halka açık ortaklığın sorumlu yönetim kurulu üyelerine rücu etmesi zorunlu hale getiriliyor. Bu düzenleme ile ortaklığın ve yatırımcıların malvarlıksal haklarının korunması ve karın azaltılmasının engellenmesi amaçlanıyor.
- Sermaye piyasası faaliyetinde bulunan kuruluşların mali açıdan sıkıntıya düşmeleri durumunda yatırımcıların tazminine yönelik olarak Yatırımcıları Tazmin Merkezi (YTM) oluşturuluyor. Tazminin kapsamını, yatırımcılara ait olan ve yatırım hizmeti ve faaliyeti veya yan hizmetler ile bağlantılı olarak yatırım kuruluşu tarafından yatırımcı adına saklanan veya yönetilen nakit ödeme veya sermaye piyasası araçlarının teslim yükümlülüklerinin yerine getirilmemesinden kaynaklanan talepler oluşturacak. Ancak, Yatırımcıların yatırım danışmanlığı veya piyasadaki fiyat hareketlerinden kaynaklanan zararları tazmin kapsamında olmayacak.
- Hak sahibi her bir yatırımcıya ödenecek azami tazmin tutarı yüz bin Türk Lirası olacak. Bu sınır, hesap sayısı, türü ve para birimine bakılmaksızın, bir yatırımcının aynı kuruluştan olan taleplerinin tümünü kapsayacak.
– Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği’nin yapısı revize edilerek Birliğin sadece aracı kurumların değil sermaye piyasasında faaliyet gösteren tüm aktörlerin temsiline imkân sağlayan bir yapıya dönüşümü sağlanıyor. Bu amaç doğrultusunda, Birliğin adı Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği olarak değiştiriliyor ve kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşuna dönüştürülüyor. Yatırım kuruluşları, kolektif yatırım kuruluşları ve SPK tarafından uygun görülen sermaye piyasası kurumları Birliğe üye olmak zorundalar.
– Değişken Sermayeli Yatırım Ortaklığı (DSYO) adı altında Türk Hukuku için yeni olan bir şirket türü ihdas ediliyor. Bu şekilde yabancı yatırımcıların aşina olduğu bir hukuki yapının ülkemizde de hayata geçirilmesi sağlanıyor.
– Özel hukuk hükümlerine tabi, anonim şirket statüsünde borsaların kurulmasına imkan sağlanıyor.
– İzinsiz halka arz yoluyla halktan toplanan paraların iadesi hususundaki yasal boşluk nedeniyle, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuluyor ancak para veren vatandaşların mağduriyeti giderilemiyordu. Taslak ile SPK’dan izin almaksızın yapılan halka arz ile toplanan paraların iadesi öngörülüyor.
– Örtülü kazanç aktarımı yaptıkları tespit edilen şahısların aktardıkları tutarı şirkete iade etmeleri öngörülüyor.
Gelelim, taslakta yer verilen idari para cezalarına: Kanuna dayanılarak yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket ettiği tespit edilen gerçek ve tüzel kişiler ile ihlalde belirleyici etkisi saptanan tüzel kişi yöneticilerine SPK tarafından yirmibin Türk Lirasından ikiyüzellibin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilebilecek. İdari para cezasını gerektiren bir fiili gerçekleştirmek suretiyle menfaat elde ettiği tespit edilenler hakkında uygulanacak idari para cezası ise, elde edilen menfaatin iki katından az olamayacak.
Taslakta sermaye piyasası suçlarına da yer verilmiş ve manipülasyon olarak bilinen suç tipi “Piyasa Dolandırıcılığı,” içeriden öğrenenlerin ticareti olarak bilinen suç tipi de “Bilgi Suistimali” olarak düzenlenmiş. Bilgi suistimali suçunu isleyenlere üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin günden onbin güne kadar adli para cezası verilecek. Ancak, eğer bilgi suistimali suçunu işlediği tespit edilen kişiler, üçyüzbin liradan az olmamak üzere, elde ettikleri toplam menfaatin üç katını Yatırımcıları Tazmin Merkezi’ne nakden ve defaten öderlerse, SPK bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmayacak.
Piyasa dolandırıcılığında bulunanlar üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin günden onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaklar. Sermaye piyasası araçlarını usulsüz olarak halka arz edenlere de üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin günden onbin güne kadar adlî para cezası verilecek. Yine, örtülü kazanç aktarımında bulunan kişiler üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ve beşbin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacak.
Taslağın genel gerekçesinde de belirtildiği üzere, halihazırda yürürlükte bulunan 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, ilk yürürlüğe girdiği 1981 yılından bu yana, 1992 yılındaki kamuyu aydınlatma sistemine geçmeye ve 1999 sonundaki ağırlıklı olarak ikincil piyasaya yönelik değişiklikler dışında, esaslı bir değişikliğe uğramamıştır. Bu yönüyle, yeni Türk Ticaret Kanunu’nun ardından yeni bir Sermaye Piyasası Kanunu, Şirketler Hukukumuza yeni ufuklar kazandıracaktır. Buna karşılık, mevcut Kanunda olduğu üzere, taslakta da, genel bir çerçeve çizilmiş ve ikincil düzenleme yapma yetkisi Kurula bırakılmıştır. Dolayısıyla, Taslağın yasalaşması halinde uygulamaya esas itibariyle SPK tarafından çıkarılacak ikincil düzenlemeler (yönetmelikler, tebliğler) yön verecektir.