NAKDİ SERMAYE ÖDEMELERİNİN KURUMLAR VERGİSİ MATRAHINDAN İNDİRİLMESİNDE ZAMANIN VE TUTARIN ÖNEMİ
Soner ALTAŞ
Mali Çözüm Dergisi, Temmuz-Ağustos 2015
Türk Ticaret Kanunu’na göre anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılmaktadır. Sermaye şirketleri kısmen veya tamamen nakdî sermaye taahhüdü ile kurulabilecekleri gibi kısmen veya tamamen nakdî sermaye artırımına da gidebilirler. 6637 sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendi uyarınca ise, yeni kurulan ve sermaye artırımına giden sermaye şirketlerinde nakdî sermaye ödemelerinin kurumlar vergisi matrahından indirilmesine imkan tanınmıştır. Anılan indirimden maksimum oranda faydalanabilmek için, nakdî sermaye ödemelerinin tutarı ile zamanı önem arz etmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendine göre, sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si kurumlar vergisi matrahından indirilebilir. Ancak, sermaye şirketi statüsünde olsalar dahi, finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri sözkonusu indirimden faydalanamazlar. Ayrıca, aynî sermaye ile şirket kuruluşu ve sermaye artırımı da indirimin kapsamı dışında tutulmuştur.
İndirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanır. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar ise, sonraki hesap dönemlerine devreder. Bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi ise, sermaye şirketinin kuruluşunun yahut sermaye artırımının hesap döneminin ilk aylarında gerçekleşmesi ve nakdî sermayenin defaten ödenmesinin; kuruluş ile sermaye artırımın hesap döneminin sonlarına doğru gerçekleşmesi halinde ise nakdî sermayenin asgarî tutardaki ilk taksitinin ödenmesi, kalanının ise izleyen hesap dönemlerinin başında ödenmesinin şirketin anılan indirimden maksimum tutarda faydalanmasına imkan tanımasıdır.
Makalenin tamamına aşağıdaki dosyadan ulaşabilirsiniz.
NAKDI SERMAYE KURUMLAR VERGISI INDIRIMI