GÖREVDEN ALINAN A.Ş. YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE TAZMİNAT ÖDENEBİLİR Mİ?
Soner ALTAŞ
Dünya Gazetesi, 3 Mart 2013
Yeni Türk Ticaret Kanunu anonim şirket yönetim kurulunu yeni hükümlerle düzenlemiştir. Bu hükümler tesis edilirken de profesyonel yönetim anlayışı ve tam şeffaflık amaçlanmıştır. Yönetim kurulu üyelerinin paysahibi olmaları zorunluluğunun ortadan kaldırılması, tek kişilik yönetim kuruluna imkan sağlanması, tüzel kişilerin tüzel kişilik olarak yönetim kuruluna seçilmesi, üyelerin belirli bir nisabının yüksek öğrenim görmüş olması zorunluluğunun getirilmesi bu yeniliklere örnek olarak gösterilebilir. Yeni TTK’da, yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması ve üyeliklerinin sona ermesi konusunda da, halihazırda yürürlükte bulunan 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu’na kıyasla yeni hükümler ihdas edilmiştir.
Bilindiği üzere, mevcut TTK’da “İdare meclisi azaları esas mukavele ile tayin edilmiş olsalar dahi umumi heyet kararıyla azlolunabilirler. Azlolunan azanın tazminat talebine hakkı yoktur. 275 inci madde hükmü mahfuzdur.” ve “Umumi heyeti toplantıya davete dair olan ilan veya davet mektuplarında gündemin gösterilmesi lazımdır. Gündemde gösterilmeyen hususlar müzakere olunmaz.” hükümlerine yer verilmektedir. Yani, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin görevden alınabilmesi için bu hususun genel kurul gündemine alınması ve bunun üzerine genel kurulda görüşülüp karara bağlanması gerekmektedir.
Yeni TTK’ya göre de, anonim şirket yönetim kurulu üyeleri, ister seçimle gelmiş ister ise esas sözleşme ile atanmış olsunlar, genel kurul kararıyla her zaman görevden alınabilirler. Ancak, yeni TTK, bu hususu mevcut TTK’ya nazaran biraz daha kolaylaştırmış, yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması için, genel kurul toplantısının gündeminde ilgili bir maddenin bulunmasını veya gündemde madde bulunmasa dahi haklı bir sebebin bulunmasını şart koşmuştur. Bir başka deyişle, yeni TTK’ya göre de, yönetim kurulu üyelerinin görevden alınabilmesi için, genel kural olarak, bu hususun genel kurulun gündemine alınmış olması gerekecektir. Buna karşılık, ilgili üyenin görevden alınmasına ilişkin haklı sebepler var ise, genel kurul, gündemde madde bulunmasa dahi ilgili üyeyi azledebilecektir.
Yeni yasa ile getirilen bu düzenleme, gerek uygulamada gerekse yargıya intikal eden konularda karşılaşılan sorunları çözme noktasında atılmış önemli bir adımdır. Zira, güven kaybına neden olan, hakkında haklı bir sebep bulunan bir yönetim kurulu üyesini genel kurulun sadece gündeme bağlılık ilkesi dolayısıyla bir sonraki toplantıya kadar yönetim kurulunda tutmak zorunda bırakılması, genel kurula tanınan görevden alma yetkisini kısıtlamakta idi. Yasada haklı sebebe ilişkin olarak bir sınırlama getirilmemekle birlikte, yolsuzluk, yetersizlik, geçimsizlik, nüfuzun kötüye kullanılması haklı sebep olarak kabul edilebilecektir.
Yeni TTK’nın görevden alma konusunda getirdiği bir diğer yeni düzenleme de, görevden alınan yönetim kurulu üyesinin tazminat hakkının saklı tutulmasıdır. Oysa, mevcut TTK’da “azlolunan azanın tazminat talebine hakkı yoktur” denilerek, görevden alınan yönetim kurulu üyesinin tazminat talebinde bulunması engellenmiş idi.
Ancak, hemen belirtelim ki, yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmasının bir istisnası bulunmaktadır, o da yönetim kurulu üyesi olarak atanan kamu tüzel kişisi temsilcileridir. Yönetim kurulu üyeliğine atanan kamu tüzel kişisi temsilcileri, mevcut TTK uygulamasında olduğu gibi, genel kurul tarafından değil, ancak kendilerini atayan kamu tüzel kişisi tarafından görevden alınabileceklerdir.