Anonim Şirkette Çıplak Payların Devri

ANONİM ŞİRKETLERDE ÇIPLAK PAYLARIN DEVRİ NASIL YAPILIR?

Soner ALTAŞ

VERGİALGI, 12 Ocak 2017

Herhangi bir senede bağlanmamış olan paylara, çıplak pay denilmektedir. Bilindiği üzere, gerek 6762 sayılı Eski Ticaret Kanunu’nda gerek 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nda, anonim şirket paylarının devri, sadece basılı pay senetleri yönünden ele almış, pay senedinden bağımsız çıplak payların devrine ilişkin herhangi bir düzenleme getirilmemiştir. Oysa, ülkemiz uygulamasında, halka açık şirketleri hariç tutarsak, anonim şirketlerin çoğunda paylar kaydî olarak takip edilmekte, pay senedi çıkarılmasına fazlaca rastlanılmamaktadır. Bu ihtiyacın gereği olarak da, çıplak payların devri, öğreti ve yargı kararları ışığında şekillenmiştir.

 

Uygulamada, çıplak payların devrinin genel hükümlere göre yapıldığı, pay sahibi ile payları satın almak isteyen üçüncü kişi yahut diğer pay sahipleri arasında yazılı bir “pay devri sözleşmesi”nin imzalandığı ve keyfiyetin pay defterine işlenmesini teminen sözleşmenin bir nüshasının şirkete verildiği görülmektedir. Bunun yanında, bazen, şirket esas sözleşmesinde hüküm bulunması yahut devrin önemine binaen şirket yönetim kurulları pay devrini görüşüp karara bağlamakta ve devralan kişi pay defterine ancak bu karardan sonra kaydedilmektedir.

 

Yargıtay 11.HD’nin 9/7/2007 tarihli ve E.2006/8112, K.2007/10405 sayılı kararında “anonim ortaklığın çıplak paylarının devri biçime bağlı olmayıp, alacağın temliki suretiyle de mümkündür. Ayrıca pay devri, ortaklığa karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade eder.” denilerek sözleşmenin alacağın temliki hükmünde olmasına vurgu yapılmıştır. Aynı Dairenin 8/11/2004 tarih ve E.2004/1848, K.2004/10978 sayılı kararında ise “anonim ortaklığın çıplak paylarının devri biçime bağlı olmayıp, adi yazılı sözleşmeyle de mümkündür.” denilmiştir. Bu itibarla, pay senedi çıkarmamış olan anonim şirketlerde, çıplak payların devrinin adi yazılı sözleşmeyle yapılması ve sözleşmenin alacağın temliki hükmünde olması yeterli kabul edilmektedir.

 

Konumuzla ilgisi bakımından, uygulamada sıkça tereddüt yaşanan bir hususa da değinmek faydalı olacaktır: TTK, limited şirketlerde pay devrinin ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılmasını, tarafların imzalarının noterce onanmasını ve şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, genel kurulun onayının alınmasını şart koştuğu halde, anonim şirket paylarının devri için böyle bir zorunluluk getirmemiştir. Fakat, uygulamada, anonim şirket paylarının devri için, sözleşmenin noterde düzenlenmesinin zorunlu olduğu yönünde bir anlayış hakimdir.

 

Oysa, anonim şirketlerde, çıplak paylarının devrine ilişkin devir sözleşmesinin noterde düzenlenmesi ya da noterce tasdik edilmesi şart olmadığı gibi, devrin pay defterine kaydedilebilmesi için diğer pay sahiplerinin iznine de gerek yoktur.

 

Gerçi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanıp görüşe açılan Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı’nda, TTK’nın 490’ıncı maddesinin;

– Birinci fıkrasında geçen “paylar” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya pay senetleri” ibaresinin eklenmesi,

– İkinci fıkrasından sonra gelmek üzere de “Pay senedi bastırılmamış nama yazılı payın devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onaylanır.” şeklindeki üçüncü fıkranın eklenmesi öngörülmekte, böylece, anonim şirketlerdeki senede bağlanmamış payların, bir diğer deyişle, çıplak payların devri veya devir borcunu doğuran işlemlerin de, limited şirketlerde olduğu üzere noter huzurunda yapılması yönünde bir adım atılmış ise de, bu Tasarı henüz yasalaşmamıştır.

Diğer yandan, anonim şirkette çıplak payların devrinin ticaret siciline tescil ettirilmesi de zorunlu değildir. Zira, ne TTK’da ne de Ticaret Sicili Yönetmeliği’nde anonim şirket pay devirlerinin tescil ettirilmesinin gerekli olduğu yönünde bir hükme yer verilmemiştir.

 

Bununla birlikte, anonim şirketin esas sözleşmesinde, pay ve pay senedi devrine ilişkin özel bir düzenleme var ise, örneğin pay devrinde yönetim kurulunun kararı aranır deniliyorsa ise, pay devrinin geçerli olabilmesi için esas sözleşme hükümlerine uygun hareket edilmesi gerekeceği tabidir.

error: Content is protected !!
Scroll to Top