Soner ALTAŞ
Dünya Gazetesi, 10 Mayıs 2014
6762 sayılı eski Ticaret Kanunu’nda, anonim şirket ortaklarının sahip oldukları paylar için çıkarılan senetlere “hisse senedi” denilmekte ve hisse senetlerinin şekli unsurlarından çıkarılma koşullarına kadar oldukça detaylı hükümlere yer verilmekteydi. Ancak, bütün bu hükümlere rağmen, eski Ticaret Kanunu, anonim şirketlerce hisse senedi bastırılmasını (çıkarılmasını) şart koşmamıştı. Bu nedenle de, özellikle pay devirlerinden doğan değer artış kazançlarına ilişkin vergisel avantajlardan yararlanmak amacıyla hisse senedi bastıran birkaç şirket dışında, anonim şirketlerce pay senedi bastırılmasına uygulamada pek rastlanılmamaktaydı.
1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ise, hisse senedi yerine “pay senedi”ni kanunî terim olarak kabul ederek halka açık olmayan anonim şirketlerce pay senedi çıkarılmasını, bazı koşulların varlığında, zorunlu tutmuştur. Bu zorunluluk ise, payın türüne, yani, nama veya hamiline yazılı olmasına bağlı olarak farklı esaslara bağlanmıştır.
Eğer anonim şirketin sermayesine karşılık gelen paylar hamiline yazılı ise, yönetim kurulu, pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren üç ay içinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtmak zorundadır. Bu çerçevede, hamiline yazılı pay bedellerinin tamamen ödenmesinden sonra, yönetim kurulu, hamiline yazılı hisse senetlerinin bastırılması konusunda bir karar almalı ve bu kararı ticaret siciline tescil ettirilip ilan ettirmeli, şirket internet sitesi yükümlülüğüne tabi ise ayrıca şirketin internet sitesinde yayınlamalıdır. Anılan tescil ve ilan yükümlülüğünden sonra da, üç aylık süreyi geçmemek kaydıyla, hamiline yazılı pay senedi bastırıp pay sahiplerine dağıtmalıdır.
Payları nama yazılı olan kapalı anonim şirketlerde ise pay senedi çıkarma zorunluluğu bir koşula bağlanmıştır. Bu koşul, nama yazılı pay senetlerin bastırılması için azlığın talepte bulunmasıdır. Zira, TTK’nın 486ncı maddesinin üçüncü fıkrasında; “Azlık istemde bulunursa nama yazılı pay senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılır.” denilmektedir. Azlıktan kasıt, kapalı anonim şirketlerde şirket sermayesinin en az onda birini oluşturan pay sahipleridir. Bu çerçevede, anonim şirketlerde eğer şirket sermayesinin en az onda birini oluşturan pay sahipleri senet çıkarılmasını talep ederlerse, yönetim kurulu nama yazılı pay senetleri bastırır ve sahiplerine dağıtır. Azlığın böyle bir talepte bulunmaması durumunda ise, nama yazılı pay senedi bastırma zorunluluğu doğmaz. Burada altı çizilmesi gereken husus, azlığın talebi halinde, sadece talepte bulunan azlık için değil bütün nama yazılı pay sahipleri için pay senedinin bastırılacak olmasıdır. Yönetim kurulu azlığın talebini yerine getirmezse, azlık konuyu yargıya taşıyabilir ve mahkeme kararına istinaden pay senedinin bastırılmasını sağlayabilir.
Dolayısıyla, anonim şirketlerde yönetim kurulunun, TTK ile getirilen bu yeni düzenleme gereği, şartları doğduğunda hamiline ve nama yazılı pay senedi bastırma zorunluluğunu yerine getirmesi ve senetleri bastırırken Kanunun aradığı şekil şartları ile gerekli güvenlik önlemlerine riayet etmesi gerekir.