Soner ALTAŞ
Dünya Gazetesi, 17 Mayıs 2014
Bilindiği üzere, anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Yönetim kurulu, anonim şirketlerde bulunması zorunlu olan organlardan birisidir. 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu; yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmaları zorunluluğunu ortadan kaldırarak, tek kişilik yönetim kuruluna izin vererek, tüzel kişilerin tüzel kişilik olarak yönetim kuruluna seçilmesine imkan sağlayarak anonim şirketlerin yönetimine dair bir dizi yenilik ve değişiklik getirmiştir.
Dolayısıyla, yeni dönemde pay sahibi olmayan kişilerin ya da tüzel kişilerin yönetim kurulu üyesi olarak seçilip görev yapması mümkündür. TTK’ya göre yönetim kurulu üyeleri en çok üç yıl süreyle görev yapmak üzere seçilirler. Eğer şirket sözleşmesinde aksine bir düzenleme yok ise, süreleri bittiğinde yeniden seçilebilirler. Bu noktada akla şu sorular gelebilir: üç yıl görev yapmak üzere seçilen yönetim kurulu üyesi, bu süre içerisinde görevden alınabilir mi? Yönetim kurulu üyesini değiştirmek için görev süresinin tamamlanmasını beklemek gerekir mi? İşte bu yazımızda, zaman zaman şirket ortakları ile yöneticiler arasında çıkan uyuşmazlıklar ya da şirketin kötü yönetimi, yolsuzluk yapılması gibi sebeplerle gündeme gelen bu hususları izah etmeye çalışacağız.
6762 sayılı eski Ticaret Kanunu’nda öngörüldüğü üzere, yeni TTK’ya göre de, anonim şirket yönetim kurulu üyeleri, ister seçimle gelmiş ister ise esas sözleşme ile atanmış olsunlar, genel kurul kararıyla her zaman görevden alınabilirler. Yani, TTK, görevden alma yetkisini şirketin genel kuruluna vermiştir. Genel kurulu oluşturan ise pay sahipleridir. Bu itibarla, pay sahipleri genel kurul olarak toplanır ve oy çoğunluğu ile yönetim kurulu üyelerini görevden alabilirler. Peki, genel kurul toplantısı gündeminde yönetim kurulu üyelerinin azli yer almalı mıdır? Hemen belirtelim ki, TTK, görevden almayı eski Kanuna kıyasla kolaylaştırmış, yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması için, genel kurul toplantısının gündeminde ilgili bir maddenin bulunmasını veya gündemde madde bulunmasa dahi haklı bir sebebin bulunmasını şart koşmuştur. Yani, yönetim kurulu üyelerinin görevden alınabilmesi için, genel kural olarak, bu hususun genel kurulun gündemine alınmış olması gerekir. Ancak, gündemde yer almasa dahi, kişinin yönetim kurulu üyeliğinden azlini gerektiren haklı bir sebep var ise, genel kurul yönetim kurulu üyesinin azlini kararlaştırabilir. TTK’da, haklı sebebe ilişkin bir sınırlama yahut açıklamaya yer verilmemiştir. Hükmün gerekçesine göre “yolsuzluk, yetersizlik, bağlılık yükümünün ihlâli, bir çok şirkette üyelik sebebiyle görevin ifasında güçlük, geçimsizlik, nüfuzun kötüye kullanılması” gibi haller haklı sebep olarak değerlendirilebilir. Nitekim, 28/11/2012 tarihli ve 28481 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmeliğin 25. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde “Gündemde madde bulunmasa bile, yolsuzluk, yetersizlik, bağlılık yükümünün ihlali, birçok şirkette üyelik sebebiyle görevin ifasında güçlük, geçimsizlik, nüfuzun kötüye kullanılması gibi haklı sebeplerin varlığı halinde, yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması ve yerine yenilerinin seçilmesi hususları genel kurulda hazır bulunanların oy çokluğuyla gündeme alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, TTK genel kurul gündemine ilişkin bir yenilik getirerek, yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmalarını ve yenilerinin seçimini yılsonu finansal tablolarının müzakeresi maddesiyle ilgili saymıştır. Bu düzenleme de, genel kurula yönetim kurulu üyelerini her olağan genel kurul toplantısında görevden alabilme olanağını vermektedir. Hükmün temelindeki mantık şudur: Genel kurul yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun ortaya koyduğu sonuçlardan memnun kalmamışsa yönetim kurulunu değiştirebilmelidir; icraatı beğenilmeyen bir yönetim kurulu süre endişeleriyle görevde tutulmamalıdır.
Bu noktada şu sorularda akla gelebilir: Üyeliğe bir tüzel kişi seçilmişse ne yapılır? Bu tüzel kişi üyenin temsilcisi görevden alınabilir mi? TTK’ya göre, yönetim kurulu üyeliğine bir tüzel kişiliğin seçilmesi durumunda, tüzel kişi adına tescil ve ilân edilecek kişi bizzat tüzel kişi tarafından belirlenmekte, genel kurul tarafından seçilememektedir. Bu yönüyle, TTK, gerçek kişiyi belirleme ve değiştirme hakkını sadece tüzel kişiye vermiştir. Ancak, şirketin, haklı sebeplerin varlığında tüzel kişiden değiştirme talebinde bulunmaya hakkı vardır. Yani, şirketin, bu durumda tüzel kişiden temsilcisini değiştirmesini talep etmesi gerekecektir. Ya da genel kurul tüzel kişinin yönetim kurulu üyeliğinden azlini kararlaştırıp yerine başa birini üye olarak seçecektir.
Son olarak, yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmasının bir istisnasının bulunduğu belirtelim: TTK’nın 334. maddesi ile kamu tüzel kişilerinin işletme konusu kamu hizmeti olan anonim şirketlerin yönetim kurullarında pay sahibi olarak ya da olmadan temsilci bulundurmalarına imkan sağlanmış, maddenin ikinci fıkrasında ise “Birinci fıkrada yazılı şirketlerde pay sahibi olan kamu tüzel kişilerinin yönetim kurulundaki temsilcileri, ancak bunlar tarafından görevden alınabilir.” denilmiştir. Bu nedenle, işletme konusu kamu hizmeti olan anonim şirketlerde pay sahibi olan, Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin yönetim kurulunda bulundurdukları temsilcileri şirket genel kurulu tarafından değil, ancak kendilerini atayan kamu tüzel kişisi tarafından görevden alınabilirler.