Anonim şirket yönetim kurulu başkanı avukata vekalet verebilir mi?
Soner ALTAŞ
Dünya Gazetesi, 8 Ağustos 2015
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun şirketin yönetimi ve temsili noktasında eski Ticaret Kanunu’ndan farklı hükümler getirmiş olması nedeniyle, zaman zaman temsil yetkisinin kısmen ve tamamen devri ya da üçüncü kişilere devredilmesi noktasında uygulamada bazı tereddütler yaşanabilmektedir. Bu tereddütlerden birisi de şirketi temsil etmek üzere avukatlara verilen vekaletnameler noktasında karşımıza çıkmaktadır.
Örneğin; anonim şirket yönetim kurulu başkanının şirketi temsil etmek üzere şirket avukatına vereceği vekaletname noter tarafından geri çevrilmektedir. Çünkü, Türkiye Noterler Birliği’nin noterlere gönderdiği 26/06/2013 tarihli ve (6) sayılı genelgede avukatların ticari vekil olarak değerlendirildiği, anonim şirketlerde; mülga 6762 sayılı Kanun’da karşılığı bulunmayan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 368’inci maddesinin, “Yönetim kurulu, ticari mümessil ve ticari vekiller atayabilir.” hükmünü içermesi, 375’inci maddesinin de yönetim kurulunun bu görev ve yetkisini devredemeyeceğini öngörmesi nedeniyle ticari vekillerin yönetim kurulu tarafından atanmasının icap ettiği, bu nedenle anonim şirketin ticari vekilleri ile ilgili olarak noterliklerde düzenlenecek vekaletnamelerde, mutlaka yönetim kurulunun kararının aranması ve Noterlik Kanunu’nun 79’uncu maddesi hükmüne göre dayanak olarak işleme eklenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Ticari temsilci ve ticari vekil müesseseleri Borçlar Kanunu ile düzenlenmiş olduklarından, bu müesseselere Ticaret Kanunu’nda ayrıca yer verilmemiştir. Ticari vekil, Türk Borçlar Kanunu’nun 551’inci maddesinde “bir ticari işletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu yetki, işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsar. Ancak, ticari vekil açıkça yetkili kılınmadıkça, ödünç olarak para veya benzerlerini alamaz, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, dava açamaz ve açılmış davayı takip edemez.
Bununla birlikte, TBK’da ticari vekillerin ticaret siciline tescil edileceğine dair bir hükme yer verilmemiştir. Ancak, TTK’nın 373üncü maddesinin birinci fıkrasında “Yönetim kurulu, temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onaylanmış suretini, tescil ve ilân edilmek üzere ticaret siciline verir.” denildiğinden, yönetim kurulunun, şirketi temsil etmek üzere avukata yetki verdiğine dair kararın ayrıca tescil ve ilân edilmek üzere ticaret siciline verilmesi gerektiği kanısındayız.