Anonim Şirket mi Limited Şirket mi Avantajlı?

Anonim Şirket mi Limited Şirket mi Daha Avantajlıdır?

Soner ALTAŞ

ASMMMO Bülten, Mayıs 2016

2014 yılı Haziran ayı itibariyle ülkemizde 94.828 adet anonim şirket ve 713.861 adet limited şirket bulunmaktadır. Dolayısıyla, uygulamada ticaret şirketlerinin ağırlıklı kısmını anonim ile limited şirketler oluşturmaktadır. Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Anonim şirketin pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur. Limited şirketi ise, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulan; ortaklarının sorumlulukları sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle sınırlı ve de esas sermayesi belirli olan şirket şeklinde tanımlayabiliriz.

13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen ve 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK, anonim ile limited şirketlere ilişkin birçok yenilik ve değişiklik getirmiş, limited şirketi de anonim şirkete oldukça yaklaştırmıştır. Bununla birlikte, Kanunun yürürlüğe girmesinin üzerinden birkaç yıl geçmiş olsa da, halen “anonim şirket mi limited şirket mi kurmak daha avantajlı? Anonim şirketi mi limited şirkete dönüştürelim yoksa tersini mi yapalım?” şeklinde sorulara muhatap olmak mümkündür.

Ülkemiz uygulamasında ticaret şirketlerinin ağırlıklı kısmını limited şirketler oluşturmakta, ikinci sırada ise anonim şirketler gelmektedir. Her ikisi de sermaye şirketi olmakla birlikte, bazı noktalarda ortak özellik ve yükümlülüklere tabi olmakta, bazı noktalarda ise birbirlerinden ayrılmaktadır. Bu alanda yazılan çalışmalara baktığımızda, anonim şirketlerin daha avantajlı olduğunun vurgulandığı ve limited şirketlerin bir anlamda anonim şirkete dönüştürülmeye teşvik edildiği dikkat çekmektedir. Kanımızca, bu konuda kesin çizgilerle bir değerlendirme yapmak mümkün değildir. Zira, bu konuda belirleyici olan esas faktör, şirket ortaklarının halihazırdaki konuma ilişkin düşünceleri ve geleceğe dair beklentileridir.

Şirketini halka açmayı, paylarını devretmeyi veyahut şirketin vergi, sigorta gibi kamu borçlarını ödemeyip kaçmayı düşünmeyen, hele hele tek kişilik bir limited şirket kuran kişiye “anonim şirketin halka açılması mümkündür, pay senedi çıkarırsan vergi ödemezsin, ayrıca şirketi yönetmek üzere birisini yönetim kurulu üyesi olarak ata, kamu borçlarından sorumlu olmazsın” gibi gerekçelerle şirketini anonim şirkete dönüştür demek, herhangi bir anlam ifade etmeyecektir. Aksine, bu kişiye “şirketini anonime dönüştürürsen, genel kurul toplantılarında Bakanlık temsilcisi bulundurman, denetime tabi olman, sermayeni artırdığında sözleşmeli avukat bulundurman gerekecek, bunlar senin küçük ölçekli şirketine ilave maliyet getirecek” demek, o kişi için daha anlamlı olacaktır. Kaldı ki, uygulamaya baktığımızda, kaç şirket ortağı anonim şirket paylarını nominal değeri üzerinde gösterip devretmektedir ki, devirden doğan değer artış kazancının vergiden istisna edilmesinde pay senedinin çıkarılmasından bir fayda sağlamış olsun? Ya da yılda kaç tane anonim şirket kurulup halka açılmaktadır? Aksine, son dönemlerde gerekli koşulları taşıyan halka açık şirketlerinden bazıları borsa kotundan çıkmaya çalışmaktadır. Buna karşılık, sıklıkla sermaye artırımına ihtiyaç duyan ve genel kurul toplantıları ile uğraşmak istemeyen bir kişinin de, anonim şirket kurup kayıtlı sermaye sistemini benimsemesi daha rasyonel bir davranış olacaktır.

Sözün özü, şirketin türünün anonim yahut limited olmasına karar verecek olan kurucular ya da ortaklardır. Birinin diğerine göre daha avantajlı olup olmaması, tamamen koşullara ve beklentilere göre değişmektedir. Yoksa, Türk Ticaret Kanunu, her iki şirket türünü de uzun yıllar ayakta tutacak düzenlemeler ile donatmıştır.


Makalenin tamamına aşağıdaki dosyadan ulaşabilirsiniz.

ANONİM Mİ LİMİTED Mİ


13   LTD7

error: Content is protected !!
Scroll to Top